X-Men: X-Tinction Agenda

X-Tinction Agenda

Klasik X-Men serisinin en ünlü hikayelerinden biridir X-Tinction Agenda. X-Men, X-Factor ve New Mutants serilerinin kesiştirir ve ortaya iki takımın kaderini belirleyici büyük değişiklerle sonuçlanan keyifli bir hikaye çıkar. 2015 yılında çıkan ve alternatif bir gelecekte geçen bir X-Tinction Agenda hikayesi daha vardır, fakat benim burada odaklandığım 1990’da yayınlanan ilk hikayedir.

Siege Perilous olayında X-Men’in dağılmasından sonra takım yeni bir araya gelmiştir. Hâlâ eksikler vardır (Havok ve Colossus hâlâ hafızalarına geri kavuşamamışlardır, Wolverine, Jubilee ve Psylocke ise Çin’den Amerika’ya dönmektedirler), fakat yine de takımın büyük çoğunluğu (ve kısa süreliğine X-Factor de) malikaneye dönmekten memnundur. Ne var ki ortada büyük bir problem vardır; malikane hem X-Men hem de Yeni Mutantlar için çok küçüktür.

X-Men ve X-Factor okulun gerçek sahipleri havasındayken onların yokluğunda okulu daha çok sahiplenen genç Yeni Mutantlar, Tehlike Odası’nı ve duşları kullanmak için sıra beklemek zorunda kalmaktan hiç hoşnut değillerdir. Aslında koca malikane, kaç yüz kişiyi barındırır ama burada mesele yer sıkıntısı değil, “kimin çöplüğü” meselesidir.

Malikanenin dışında göl kenarında sakin bir gün geçirmekte olan birkaç yeni mutant ve hâlâ genç bedeninindeki Storm, Genosha Adası’nın askerlerinin saldırısına uğrarlar. Storm’la birlikte Yeni Mutantlardan Boom Boom, Rahne, Riktor ve Warlock kaçırılırlar. Onları kurtarmak için X-Men, X-Factor ve Cable önderdiğindeki Yeni Mutantların kalanı iş birliği yapmak zorundadır.

Dış güçlere karşı birlik olmak ve takım uyumunun önemiyle ilgili öğretici mesajlar veren 9 sayılık güzel bir hikaye X-Tinction Agenda. Bu hikayede X-Men’in tek düşmanı Genosha devleti de değil, X-Factor’un eski düşmanlarından Cameron Hodge, yeni formuyla ilk kez sahne alır. Kendi amaçları için Genosha’lıları kullanırken, Genosha vatanseverleri çok geçmeden Cameron Hodge’un mu yoksa X-Men’in mi kendileri için daha tehlikeli olduğunu yeniden değerlendirmek zorunda kalacaktır.

X-Tinction Agenda hikayesinin her üç seri açısında da büyük önemi vardır. Siege Perilous felaketinden sonra takımın toplanabilecek bütün üyeleri bir araya gelmiş olur. Wolverine, Psylocke ve Jubilee, diğerlerine Genosha’da katılır. Havok kendini Genosha’lı bir asker sanmaktadır, sms Cyclops’tan yediği ağabey dayağından sonra hafızası yerine gelir. Genengineer’ın yaptığı bir müdahaleyle Storm yeniden yetişkin bedenine kavuşur. Havok olaylar bittikten sonra yine adada kalıp “Genosha’yı daha iyi bir yer haline getirmek” ister, ama onun haricinde ekibin geri kalanı sonunda birbirlerine kavuşmuştur.

X-Factor cephesinde Archangel, kanatlarının kesilmesinden sorumlu ezeli düşmanı Hodge’un yaşadığını öğrenmiş olur. Herkes Yeni Mutantların yeni lideri olarak Cable’a saygı duymayı öğrenir. Rahne tamamen kurtadam benzeri bir şeye dönüşür ve o da adada kalmaya karar verir. Warlock öür (mü acaba?). Nihayetinde X-Tinction Agenda’da takımdan iki eksikle en çok kayıp veren New Mutants olur, ama onlar da çok geçmeden Cable önderliğinde yeni bir isim alıp X-Force olacaklardır zaten.