Üç bölümden oluşan Jean Grey’in Marvel Girl’den KaraPhoenix’e Dönüşümü yazısını okuduysanız (bu yazıdan önce onu okumanızı tavsiye
ederim), Jean’in nasıl öldüğünü hatırlarsınız. Marvel evreninde ölmenin pek
kolay olmadığıyla ilgili yorumlarımı da hatırlarsınız (Örümcek Adamın Ben
Amcası hariç, o kesin öldü). Şu an baştan başlayıp okumakta olduğum Uncanny
X-Men’in 1986 tarihlerinde yayınlanmış sayılarındayım ve Jean beklenen dönüşünü
yaptı.
Uncanny X-Men'deki İpuçları
Aslında Uncanny X-Men’de Jean’in döndüğünü henüz
bilmiyorlar. Jean, geri dönüşünü X-Factor’de yapmış. Bir bölümde, bizimkiler
X-Factor denen bir grubun oluşturulduğunu görürler. Bu grup, mutantları avlayan
özel bir şirkettir. Başka bir zaman da göz ucuyla uzaktan bu ajan tipli X-Factor’leri
görürler, bir bakarlar Cyclops, Angel, Beast, Iceman ve Jean! Yani orijinal
X-Men takımı.
![]() |
X-Factor reklamları |
![]() |
Bir olay sonrasında X-Factor'u uzaktan görürler. |
Ben, yok ya Jean değildir bu dedim, Cyclops’un karısı Madeline
Pryor’dur dedim, kadının olayı zaten Jean’a aşırı benzemesi dedim. Ama sonraki bazı
sayılarda Wolverine birkaç yerde çok tanıdık bir koku alıyor, hayır bu
imkansız, o öldü, bu o olamaz diye triplere giriyor ve koku duyusundan şüphe
duymaya başlayarak bir ara çılgına dönüyor, kendini kaybediyor. İşte ben tam bu
esnada, neymiş bu X-Factor, açayım biraz okuyayım dedim, fakat X-Factor’a
geçmeden önce, Jean öldükten sonra Scott’ın neler yaptığından kısaca söz etsem
iyi olur.
Madeline Pryor
![]() |
Madeline Pryor ilk görünüşü |
Fakat Claremont’un yıllar sonra yaptığı açıklamaya göre,
Madeline Pryor asla Jean’in klonu ya da o tarz bir şey olarak tasarlanmamış. O,
gerçekten tamamen tesadüf eseri Jean’e çok fazla benzeyen, ama varoluş amacı
yalnızca Scott’ın X-Men’den ayrılarak Jean’i unutmasını ve yoluna devam
etmesini kolaylaştırmak olan bir yan karakterdir ve Claremont’un asla Jean’i
diriltmek gibi bir niyeti olmamıştır. Fakat Jean dirilince hem Madeline’in hem
de oğulları Nathan’ın kaderi farklı noktalara kayar, inşallah bir başka yazıda
da onu anlatacağım. Şimdi dönelim X-Factor’ün ilk bölümüne.
Avengers #263 ve Fantastik Dörtlü #286
Önce Avengers takımı, aldıkları bir ihbar üzerine, denizin
dibinde tespit edilen tuhaf bir cismi almaya giderler. Bu, bir koza gibi bir
şeydir. Kozayı Fantastik Dörtlü’ye teslim ederler. Reed Richards yaptığı birkaç
denemeden sonra kozayı açmayı başarır ve kozanın içinden Jean çıkar! Üzerinde
uzaydan gelirken yaptıkları o kaza esnasında, yani Phoenix’in doğumunun hemen
öncesinde giydiği kıyafetleri vardır.
Reed, Angel’ı arar. (Angel telefona
bakarken beni epey güldüren, “Aa, Fantastik Dörtlü arıyor. Herhalde yine
Manhattan’daki mülklerimden birine zarar verdiklerini falan söyleyecekler,”
diye bir şey söyler.) Angel olayı öğrenince Scott’ı arar, Jean’le onu
buluşturur ve oturup olan biteni açıklığa kavuştururlar.
Uzay aracı kazasının olduğu gün, Jean aslında hiç
ölmemiştir. Tam ölmek üzereyken, onun sevdiklerini korumak için harcadığı
çabayı sezen bir varlık gelmiştir. Phoenix Force olarak bilinen bu varlık,
Jean’i bir çeşit güç kozasına sararak korumuş, denizin dibinde iyileşmeye
bırakmıştır. Karşılığında Jean’i birebir kopyalayarak dünyaya gelmiştir. Fakat
onu o kadar iyi kopyalamıştır ki, hem karakterini, hem hafızasını, hem de
kişiliğini bile almış, kendi benliğini unutmuştur. Yani Phoenix Force da
gerçekten Jean Grey olduğuna inanmış, öyle ki sonunda masum insanları
kurtarabilmek için kendi hayatını feda etme kararını bile alabilmiştir.
Jean dünyaya geri dönüp de her geçen gün daha da artan
mutant düşmanlığı çılgınlığını görünce şaşkına döner ve bu konuda bir şey yapmaları
gerektiğine inanır. Icemen sıkıcı bir işyerinde muhasebecilik yapmaktadır.
Beast mutant olduğunu saklayamadığı için başvurduğu bütün işlerden red
almaktadır. Angel zaten dünden razıdır. Beş kişilik orijinal X-Men ekibi
yeniden bir araya gelir ve Angel’ın başının altından çıkan bu X-Factor grubunu
oluştururlar. Amaçları ise, Profesör Xavier'ın rüyasını devam ettirmektir.
X-Factor
Peki nedir bu X-Factor? X-Factor, profesyonel ve lisanslı
bir mutant avcıları grubudur. İnsanları korumak için mutantları avladıklarına
dair reklam yaparlar. Fakat bunun amacı aslında yalnızca mutantları daha kolay
tespit edebilmektir. İhbar edilen mutantları bazen mutant kostümleriyle bazen
de gizli X-Factor kimlikleriyle gidip alırlar ve Angel’ın inşa ettirdiği
malikaneye getirip güçlerini kontrol edebilmeleri için eğitmeye başlarlar.
Planlarının bu kısmı, Xavier’ın hayalini yaşatmaktır, onun X-Men’le ve Yeni
Mutantlar’la yapmaya çalıştığının aynısıdır.
X-Men’le irtibata geçmez, mutant akademisine geri dönmezler.
Çünkü o esnada Xavier Lilandra ile Shi’ar’a gitmiş, X-Men’i ise değiştiğine
inandığı –şu an için gerçekten öyle görünen- Magneto’ya bırakmıştır. Şu an
okulun müdürü X-Men’in eski en büyük düşmanı Magneto’dur ve eski kadro bu
yüzden güvenemeyerek X-Men’le irtibata geçmezler. Tabi Magneto’ya güvenmemeleri
gayet anlaşılabilir ama Stormgillere niye hiç ulaşıp, ne iş, ne yapıyorsunuz
siz Magneto’yla diye sormamışlar, onu biraz sorguladım ben.
Scott'ın İkilemleri
Bu arada Scott, Jean’in dirildiğini duyar duymaz çok
dramatik bir sahneyle Madeline’i terk etmiştir. Gerçi zaten çocuğu olduktan sonra Scott'a tuhaf bir soğukluk gelmiştir. Bir ara X-Men'deki hayatını özleyip geri dönmeye kalkar. Storm'a liderlik için meydan okur, ama dayağını yedikten sonra karısına ve çocuğuna geri döner. Yine de sık sık aklı mutant işlerine kayar, Maddy'i ihmal ettiği için sürekli kavga ederler. Adam evliliği kaldıramaz yani. Hayatının aşkının geri dönmesi ise onu iyice tetikler, kadına doğru düzgün bir açıklama bile yapmadan koşa koşa Jean'e döner. Bunalımlar, ikilemler falan. Maddy'ye karşı duyduğu vicdan azabından Jean'e eskisi gibi davranamaz, arkadaşlarının ısrarlarına rağmen ona uzun bir süre evli olduğunu bile açıklayamaz. Birkaç bölüm sonra, o da ancak Angel’ın
ısrarlarıyla nihayet zavallı Maddy’ye bir açıklama yapması gerektiğini kabul eder
(öküz!) ve evi arar, fakat hat kapanmıştır. Madeline taşınmış ve Nathan’la
birlikte kayıplara karışmıştır. Esasında yalnızca Scott’ın X-Men’den ayrılıp
yoluna devam etmesi için tasarlanmış olan Madeline Pryor karakteri de bu
dirilişten sonra farklı noktalara çekilecektir. Madeline’in evrimini de bir
başka yazıda paylaşmak üzere.
Yorumlar
Yorum Gönder