X-Men ve X-Factor Manhattan’a
vardığında, şehir Inferno’nun etkisi altına girmiştir bile. Yeni Mutantlar ve
X-Terminators serilerinde genç takımlar Limbo’nun iblislerinin istilasıyla
uğraşmış Illyana’nın yeniden yedi yaşında bir çocuğa dönmesi pahasına iblisleri
bir çoğunu geri püskürtmüşlerdir. Fakat büyünün etkisi, şehirdeki bazı
insanları ve cansız nesneleri iblislere dönüştürmüştür.
İşin ilginç yanı, şehirde
yaşayan insanlar bunu son derece normal karşılamaktadır. Bir posta kutusunun
mektup göndermek isteyen zavallı bir vatandaşı yemesi kimsenin umurunda olmaz
ve bindikleri metro iblis benzeri bir canlı olsa ve onları cehenneme götürse
de, insanların tek derdi işlerine yetişip yetişemeyecekleridir. X-Men şehre
vardığında kısa sürede kendileri de büyüden etkilenirler. Colossus hariç hepsi
farklı şekillerde etkilenirler. Longshot şehvetli bir playboya dönüşürken
Dazzler’ın tek derdi elbisesinin kirlenmemesi ve saçının iyi görünüp
görünmediğidir. Wolverine her zamankinden daha vahşi, Storm fazlasıyla katıdır.
Kahramandan çok bir grup süper güçlü uyuz insanlardır. Colossus büyüyü bozmanın
tek yolunun Illyana’ya ulaşmak olduğunu kısa sürede anlamış, yanlarından
ayrılmıştır.
Madelyne iblislerin söz verdiği
gibi bebeğine geri kavuşmuş, bunu yaparken de aslında Mister Sinister
tarafından Jean Grey’in bir kopyası olarak yaratılmış bir klon olduğunu
öğrenmiştir. Sinister muhteşem bir kopya yaratmış olsa da, Madelyne sürekli
koma halinde, asla bir bilince sahip olamamıştır. Jean Grey’in sözde ölümünden
sonra Phoenix yeni bir beden arayışı içinde dünyaya döndüğünde Madelyne’i
hissetmiş, Jean’le olan benzerliklerinden dolayı onun içine girmiş, fakat uzun
bir süre orada pasif kalmıştır. Madelyne’in içindeki Phoenix, N’astirh’in ve
Genosha’daki telepatların müdahaleleri sonucu uyanır. Scott’a karşı öfkesi ve
orijinal Jean Grey’e olan nefreti sonucu Madelyne gözünü kan bürümüş bir
çılgına dönüşür.
Kılık değiştirip müthiş bir rol
yaparak onun gerçek yüzünü görüp bebek Nathan’ı ellerinden kurtarmaya çalışan
X-Factor ile X-Men’i birbirine düşürür. Bu sahne, X-Men ve X-Factor’un
birbirleriyle ilk karşılaşması ve aynı zamanda Jean Grey’in yaşadığını ilk kez
öğrenmeleridir. Wolverine’in bunun gerçek Jean olup olmadığını anlamak için son
derece etkili bir yöntemi vardır. Ve Storm en yakın arkadaşının yaşadığını
öğrenmenin sevinciyle neden ona daha önce ulaşmadığının hesabını sormak
arasında gidip gelir.
Çok geçmeden X-Men’de
Madelyne’in gerçek yüzünü öğrenir. Kadın o kadar kendini kaybetmiştir ki, dünya
ile Limbo arasında sabit bir geçit açmak için kendi oğlunu büyüye kurban etmeye
kararlıdır. XX binasının tepesinde savaşırlarken Madelyne Jean ile zihinsel bağ
kurar. Mücadeleyi kaybedeceğini anladığında, zihni hâlâ Jean’e bağlı bir
şekilde kendini öldürür. Bu sayede hiç değilse Jean’i de beraberinde
götüreceğini ummaktadır, fakat Phoenix müdahale eder. Onu yeniden zihnine kabul
etmesi karşılığında Jean’i koruyacağını söyler. Fakat Jean Phoenix’i zihnine
geri alırken Madelyne’in bir parçası da kendine orada bir yer kapar. Bu olaydan
sonra artık Jean’in içinde hem Phoenix’in hem de Madelyne’in birer parçası
kalacaktır.
Madelyne öldükten ve iblis
N’astirh’i de geri gönderdikten sonra X-Men ve X-Factor Xavier’ın malikanesine
geri dönerler. Orada Sinister’la yüzleşirler. Nedense fazla bir zorluk
yaşamadan onu havaya uçurur ve Inferno sayfasını kapatmış olurlar.
Yorumlar
Yorum Gönder