X-Men: İlk Genosha Macerası

Genosha Adası'na Hoşgeldiniz

Genosha Adası’nı çocukluğumda izlediğim X-Men’in çizgi filmlerinden hatırlıyorum. Tabi detaylarıyla değil, sadece ismi. Mutantlarımızın Genosha’da yaşadığı kötü olaylar taa o zamanlar epey moralimi bozmuş ki, ismi çizgi romanda okuyunca içimi bir umutsuzluk hissi kapladı. Genosha Adası şu anki modern X-Men çizgi romanlarında da önemli bir yer tutuyor. Birkaç defa yönetim değiştirmiş, katliamlardan geçmiş, önemli olay zincirlerine ev sahipliği yapmış. Fakat X-Men’in Uncanny X-Men #235’te Genosha Adası’yla ilk tanışması epey ilginç olur.


Her şey Genosha Adası’ndaki bir mutantın yeni doğan bebeğini gizlice bir uçağa koyup adadan göndermesiyle başlar. Mutantların bebek sahibi olmasının yasak olduğu, bebeğin yasak bir aşkın meyvesi olduğu sonradan ortaya çıkacaktır.

Genosha hükumeti, bebeği kaçırıp adaya geri götürmeleri için bir ekip gönderir. Ekibin ikinci bir görevi daha vardır. Avustralya’da yaşayan bir başka Genosha vatandaşını, Jennifer Ransome isimli bir hemşireyi de kaçırıp adaya geri götürmeleri söylenir. İlkyardım helikopterinde görev yapan Jennifer’ın pilotluğunu ise o esnada Madelyn Prior yapmaktadır.

Madelyne Prior hakkında yazılması gereken çok şey olsa da şimdilik kısa tutup yalnızca X-Men’le ne işi olduğunu anlatacağım. X-Men onu bir hastanede Mutant Katliamı olayından bildiğimiz Marauders tarafından öldürülmek üzereyken bulur. Madelyn o zamandan beri takımın himayesi altındadır.Takımın pilotluğunu ve “bilgisayarcı” rolünü üstlenerek kendi payına düşeni yapmaya çalışır. X-Men en son “The Fall of Mutants” hikayesinde bütün dünyaya öldükleri yalanını yedirdikten sonra fazla dikkat çekmemek için Avustralya’nın terk edilmiş bir kasabasını mesken edinmişlerdir. Madelyn de faydalı bir şeyler yapma ihtiyacıyla bir hemşirenin helikopter pilotluğunu yapmaya gönüllü olur.

Velhasıl Genosha’dan gönderilen takım Jennifer’la birlikte Madelyne’i de kaçırır. Takım Madelyn’in izini sürer, Genosha’lı takımı hastanede bebeği çalarken yakalarlar. İçlerinden birinin ışınlama gücü vardır –ki bu güçle Jennifer ve Madelyne’i çoktan Genosha’ya göndermişlerdir- ve adam Wolverine ile Rogue’u Genosha’ya ışınlar. Orada da Wipeout denen ve mutanların süper güçlerini silme özelliğine sahip olan bir adam ikisinin süper güçlerini siler. Takımın geri kalanı onları kurtarmaya gelene kadar ikili çok zorlu bir mücadele içine girer. Wolverine iyileşme gücünü kaybedince ölüm tehlikesi yaşar. İyileştirme gücünü kaybedince kemiklerindeki metalin onu zehirlediği söylenir, ki bu bana göre epey mantıksız ve çelişkilidir. Rogue ise, açıkça belirtmeseler de sanırım ciddi ciddi tecavüze uğrar!

Genosha Adası, varlığı dünyanın geri kalanı tarafından bilinmeyen bağımsız bir ülkedir. Oldukça gelişmiş, insanları refah içinde bir yerdir, fakat sahip oldukları her şeyi köleleştirdikleri mutantları sömürerek elde etmişlerdir. Tüm çocuklar belli bir yaşa geldiğinde test edilir ve eğer mutant geni tespit edilirse adanın farklı bir yerinde yaşamaya gönderilir. Mutant oldukları belli olsun diye derilerine yapışan ve asla üzerlerinden çıkaramadıkları bir giysi giydirilir. Bu giysi o kadar özel bir teknolojiye sahiptir ki, tuvaletlerini yapmak için bile çıkarmaları yasaktır, organik atığı kendi kendine öğütür ve yok eder (iğrenç iğrenç iğrenç).

Mutantlar yetenekleri doğrultusunda sömürülürler. Dahası, adayı yöneten Genegineer dedikleri David Moreau, mutantların genetik kodlarını değiştirerek onlara farklı özellikler de verebilmektedir. Örneğin şifa gücüne sahip yeterince mutantları var ama madenlerde çalışacak daha fazla köleye ihtiyaçları var, hemen genetik kodunu değiştirip madenlerde işe yarayacak özellikler yükleyebiliyor adam.

Velhasıl Jennifer’ı kaçırmalarının sebebi, Jennifer’ın aslında bir mutant olmasıdır. Fakat çocukken test edildiğinde babası kızının test sonuçlarını başka bir çocukla değiştirerek Jennifer’ı insan olarak göstermiştir. Bu yalan ortaya çıkınca Jennifer’ın özgür bir mutant olarak başka yerlerde yaşamasına izin veremezler. Dahası, Jennifer Genegineer’ın oğlu Philip Moreau’nun nişanlısıdır, ama müstakbel gelinim demez adam yapar yapacağını. Madelyne üzerinde de yaptıkları incelemeler ve gen işlemleri, Madelyne’in Goblin Queen’e dönüşmesiyle sonuçlanan olayları ve “Inferno”yu tetikleyecektir.


X-Men takımının geri kalanı Philip Moreau’nun da yardımıyla esir takım arkadaşlarını, Madelyne’i ve Jennifer’ı kurtarır, herkesi dövüp David Moreau’yu esir alır, Genosha askerlerini etkisiz hale getirirler. Sonra da çekip giderler. Giderken sadece “Bu adada bazı şeyler değişse iyi olur, gözümüz üzerinizde” şeklinde gözdağı verirler, hepsi bu kadar. Mutantların adada yaşadıkları acılara tanık olan Philip ve Jennifer adayı daha güzel bir yer haline getirmek için yurtiçinde ve yurtdışında ellerinden geleni yapacaklarının sözünü verirler ama ashadadhaa… pardon… gülmekten yazamıyorum. Canlarım benim….

Yorumlar

  1. Sanırım bu Genosha, House of M'de de sözü geçen Genosha. X-Men evrenine böyle hakim bir blog yazarı tanıdığım için mutluyum. Ben her karesini öğrenemesemde, bu şekilde bir çok köşesinden bilgi alabiliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Evet, bu Genosha o Genosha :) Yalnız X-Men evrenine çok da hakim olduğum söylenemez. Uncanny X-Men'i baştan sona bitirme andım dolayısıyla önemli hikayeleri ilk elden öğrenme imkanım oluyor ama X-Men'i hatim etmek için daha bir fırın ekmek yemem lazım :)

    YanıtlaSil
  3. Bu da bir şeydir. Yine de tanıdığım herkesten daha hakim olduğun gibi bir gerçek var. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder