Magneto’yla aralarında geçen bir
mücadeleden sonra X-Men’in öldüğü sanılır. Onlar bir arkadaşımın tabiriyle
artık X-Men’in yazlık evleri gibi olmuş olan Savage Land’de bir başka macera
yaşarlarken Jean, Scott’ın yasını tutmak için seyahat eder. Bu seyahatlerinden
birinde kendini Jason Wyngarde ismiyle tanıtan biriyle karşılaşır. Biraz da
Scott’ın sözde ölümünün etkisiyle bu beyefendiden çok etkilenir.
Bir süre sonra kendisini 18.
Yüzyılda gördüğü çok gerçekçi rüyalar görmeye başlar. Gün içinde, uyanıkken,
belirsiz zamanlarda gelen bu rüyaların atalarından birinin hayatına ait anılar
olduğunu düşünür. Jason Wyngarde da rüyalardaki Jean’in hayatının aşkı rolüyle
oradadır. Scott’la ve X-Men takımının geri kalanıyla bir araya geldikten sonra
da bu gizemli adamla karşılaşmaya ve ondan etkilenmeye devam eder.
White Queen’in bir saldırısından
ucuz yırttıkları bölümde Jean, yakaladıkları adamlardan birinin zihnini
tarayarak Hellfire Club ismini öğrenir. Bu, Angel’ın da üyesi olduğu, aslında
zararsız bir çeşit zenginler kulübüdür. Fakat kulübün bir de arka odası vardır
ki burada dört yönetici, tıpkı fazla yaratıcılığı olmayan bütün kötü adamların
yaptığı gibi, dünyayı ele geçirme planları yaparlar. Jason Wyngarde bunlardan
biridir. Angel’ın yardımıyla Cyclops, Jean, Wolverine, Storm, Nightcrawler ve
Colossus’tan oluşan takım, Hellfire Club’ın organize ettiği bir partiye
sızarlar.
Wyngarde ve diğerleri
geldiklerini görürler. Wyngarde Jean’in karşısına çıkar çıkmaz Jean yine 18.
Yüzyıl anılarına dönmüştür.
Bu anılarda Scott’ı ve diğerlerini hiç tanımadığı isyancılar vs
olarak görür. Scott ancak o zaman kendini Jason Wyngarde olarak tanıtan bu
adamın daha önce de karşılaştıkları çok güçlü bir ilüzyonist olan Mastermind
olduğunu anlar. Fakat artık çok geçtir. Jean atalarından birinin anılarını
yaşadığını, yaşadıklarının hiçbirinin gerçek olmadığını sanırken aslında çok
güçlü bir ilüzyonun içindedir ve bu ilüzyonda Black Queen kimliği ile yaşar.
Mastermind, Jean’i X-Men’in üzerine salarak bir kanala düşüp kaybolan ve öldüğü
varsayılan Wolverine hariç hepsini yakalarlar.
Bu noktada Jean –yani Phoenix-
gibi güçlü bir telepatın bir ilüzyona aldanıp kendini bu şekilde kaybedebilmesi
açıkçası bana biraz inandırıcılıktan uzak geldi. Buna Jean’in Jason Wyngarde’a
aşık olmasıyla açıklama getirmişler, bana göre yine de olmamış. Eski
sevgilisini ve arkadaşlarını düşman askerleri olarak görüp gözünü bile
kırpmadan öldürebilecek olan, tamamen Jason Wyngarde’ın etkisi altındaki Black
Queen, dörtlünün geri kalanıyla birlikte zaferlerini kutlarken aşağılarda
Wolverine’in solo mücadelesi başlar. Aşağıdaki sahneyi gördüğümde ve
Wolverine’in sözlerini bir Jason Statham seslendirmesiyle kafamda
canlandırdığımda tüylerim diken diken olmuş bir şekilde “Oo yeee” diye
bağırmamak için kendimi zor tutmuştum.
Sonraki bölümde Wolverine’in
Hellfire Club’un adamlarıyla yalnız başına dövüştüğünü, içlerinden birini
yalnızca güzel güzel konuşarak korkudan ödünü koparıp silahını bırakmaya ikna
etmesini görürüz. Velhasıl Wolverine partiyi dağıta dağıta esir düşen dostlarını
kurtarmaya gelir. Biraz da Scott’ın özel çabasıyla Jean bu ilüzyondan sıyrılır
ve dostlarının serbest kalmasına yardım ederek Hellfire Club’ın dört
yöneticisini döverler. Mastermind’ın Jean’e yaptığı şey, onun Phoenix’in
güçlerini zapt etmek için kullandığı bütün iradesini de dağıtmış, Phoenix’in
güçlerini serbest bırakmıştır. “Madem istediğin güçtü, sana gücü göstereceğim,”
deyip Mastermind’e Phoenix’in sınırsız güçlerini telepatiyle sadece ucundan
göstermesi sonucu Mastermind aklını kaybeder.
Epey bir yaygara koparıp koca bir
polis ordusunu da başlarına toplasalar da Hellfire Club’ın binasından sağ salim
çıkarlar. Fakat Jean güçlerini daha fazla kontrol altında tutamaz.
Mastermind’ın yaptıkları gerçekten güçlerine koyduğu bütün setleri yerlebir
etmiştir. Bu kez kendini tamamen kaybedip Dark Phoenix’e dönüşür.
Küçük bir dipnot ile X-Men'in ikinci filmindeki Jason Stryker karakterinin Mastermind'dan ilham alındığını da belirteyim. Hem güçleri hem de filmde yaptıkları açısından andırmıyor değil.
Bu yazının üçüncü kısmında
Jean’in Dark Phoenix olarak yaşamını ve ölümünü okuyabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder