Asil Harap - 6 - Sis


    Beşinci gün yürümeye başladıklarında, Vortix’i telaşlı bir aciliyet hissi sarmıştı. Yol boyunca ipleri üzerinde uğraşamayacak olduğundan kartalı sıkıca kapattığı ellerinin içine sakladı. Vakitleri tükenmişti. O akşama kadar bir şeyler yapamazsa Anaç’ı öldüreceklerdi! Gece boyunca nöbetçilerinin dikkatini çekmemek için olabildiğince yavaş çalışmış ve dirseklerinin etrafını saran iplerden ancak birini yarısına kadar kesebilmişti. Kollarını açmaya çalışıp ipleri zorladı. Bu şekilde esnetirse belki akşama kadar daha da zayıflatabilirdi.
    Çabaları fazla sonuç vermedi. Akşam yeniden yere yatırıldığında, hararetle iplerini kesmeye devam etti. Onun, Rovas’ın ve Luudman’ın bacaklarını bağlayıp, Anaç’ı sürükleyerek götürdüler. Rovas ve Luudman nafile bir çabayla debelenip bağırdılar. Bu çabaları onları iplerinden kurtaramasa da, en azından yaedin dikkatini üzerlerinde tutarak Vortix’in daha hızlı çalışmasına olanak sağlamıştı.

    Vortix kıvranarak kolyeyi iplere sürttü. Her hareketinde ipin hışırdayarak daha fazla inceldiğini hissediyordu. Can havliyle çırpınan ve zaptetmek için dört yaedin üzerine abandığı Anaç’ı, karların içerisinde zayıf, eğri ve yalnız görünüşlü bir ağacın yanına götürüp yere yatırdılar. Luudman doğrulmayı başarmış, fakat göğsüne yediği bir tekmeyle yeniden yere serilmişti. Vortix kolyeyi son kez sertçe çekmesiyle ipin koptuğunu hissetti. Aynı anda Tek Kol’la göz göze geldi. Yüzünde çarpık bir ifade beliren yaed, sağlam koluyla Vortix’i işaret ederek Yaedce bir şeyler bağırdı.
    Vortix bütün gücüyle kollarını açarak ipleri esnetti. Tek Kol hırsla üzerine koşarken, kaslarının şişerek ipleri yırttığını hissetti. Bileklerindeki kabuk tutmuş yaralar zorlandıkları için sızlayarak kanamaya başladılar. Hem bileklerindeki hem kollarındaki iplerin koptuğunu ani bir serbestlik hissiyle anlayan Vortix, ellerini tamamen iplerden kurtarmak için çırpınırken, Tek Kol yanına yetişti.
    Tek kollu yaedin onu bir tekmeyle diğer tarafa yuvarlaması aslında Vortix’in işine yaradı ve ipten kurtularak ellerinin tamamen serbest kalmasını sağladı. Dönerek avucunda sıkıca tuttuğu kartalı üzerine eğilen yaedin gözüne sapladı. Tek Kol şaşkın bir ses çıkarıp gerilerken Vortix doğruldu. Yaedin günlerdir onları korkutma çabasıyla şişine şişine gösterdiği belindeki kıvrımlı bıçağa hamle yaptı. Göz açıp kapayana kadar bıçağı çekti, onu Tek Kol’un göğsüne sapladı ve tekrar geri çekerek bacaklarındaki ipleri kesmek için eğildi.
    Bıçak Vortix’in bacaklarındaki iplere henüz değmişti ki, uzun boylu bir yaed üzerine atladı. Ondan kurtulmaya çalışırken bir başkası elindeki bıçağa tekme attı. Vortix sırtındaki yaedin koluna yapışıp öne doğru yuvarlanarak onu ileri fırlattı ve bir başkasıyla çarpışıp yere yuvarlanmalarına sebep oldu. Bir sonraki nöbetçinin tekme atmak için kaldırdığı ayağını tutup çekerek yere düşürdü. Ama aynı ayağın menzilinden çıkamadan çenesine sert bir topuk yedi. Darbenin şiddetinden gözlerinin gerisinde parlak yıldızlar belirmişti. Aynı yaed mi ayağa kalkmıştı yoksa başka biri mi yetişmişti bilmiyordu, ama neredeyse boynunu kıracak şiddetteki ikinci tekme kulağının tam üzerine geldi. Vortix soğuk bir karanlığa düştü.
    O akşam rüzgar kesilmişti ve sisli bir hava yıldızları gözden saklamıştı.

*

    Korkunç bir baş ağrısı ve yüzünü donduran bir soğuk tarafından uyandırıldı. Karın içinde yüzüstü yatıyordu. Soğuk, burnunu ve dudaklarını uyuşturmuştu. Kollarının bu kez rahatsız edici bir sıkılıkta arkasından bağlanmış olduğunu fark etti. Başını güçlükle kaldırıp etrafına bakındı. Gözleri Rovas’ın kızarmış gözlerini buldu. Luudman boş bir ifadeyle gri gökyüzüne bakıyordu. Vortix göreceği şeyden korkarak başını Anaç’ın bacaklarından asıldığı ağaca çevirdi.
    İki tanesi başlarında olmak üzere dört nöbetçinin düzenli adımlarla turladığı kamp alanı, uyku sessizliğine bürünmüştü. Ağaca asılı kimse yoktu, yalnızca dibinde kan vardı. Karların arasında koca bir göl oluşturacak kadar çok kan! Vortix içini yakan bir acıyla inledi. Soğuk, gözlerinden süzülen yaşları dondurdu. Başını yere gömüp uzun bir süre hıçkırıklarını bastırarak ağladı.

Asil Harap - 5 - Bronz Kartal
Asil Harap - 7 - Görev

Yorumlar

  1. Daha ilk yayınladığın gün okumama karşın bir türlü yorum yapamadım. İş yerimde blog'unun yorum paneli nedense çalışmıyor ve ancak evdeyken fırsatını buluyorum. Önceki gün yazdığım bir yorum ise nedense gitmedi ve şimdi bunu yeniden yazmak zorunda kalıyorum. İlk defa bir yorum yazacağım diye bu kadar kıvrandım diyeyim... :(

    Bölüm tek kelime ile; muhteşemdi!

    Bu kadar kısa olmasına ve benimde olacakları az çok tahmin etmeme karşın bu kadar etkileyici olmasının tek nedeni de anlatımdır şüphesiz.

    Geçenlerde yazıya dair sunumunu okuduğumda sanırım, yanlış hatırlamıyorsam daha önceden oynattığın bir masa üstü oyunun kaleme alınmış hali olduğunu öğrenmiştim. Buna karşın bu kadar etkileyici bir hikaye ise bu oyunun kalitesinden çok hikayenin kalitesinin ve onu yaratan kişinin onu nasıl kaleme alacağını ne kadar iyi bildiğinin bir göstergesidir.

    Hikayenin yapı taşları gerçekten de çok az. Bize bu bölümler içerisinde anlattıkların çok derin olmasına rağmen bir veri havuzu oluşturmaya kalkacak olursak çok azlar. Buna karşın bu derinliği vermenin tek yolu da; tekrar ediyormuşum gibi olacak; ama tamamen hikaye anlatımıdır.

    Gelecek bölümde artık hikayede bir dönüşüm olacağını düşünüyorum. Kendi kendilerini kurtaramamış olabilirler; ama bu, Yaed'lerin amaçlarına ulaştıkları sırada onlarında yanlarında olacaklarını (eğer ki yenmezlerse) garantileyecektir ve yapılan fedakarlıklar o amaçların içerisinde karşılık bulacaktır şüphesiz.

    Bu bölüm için benden bu kadar, devamını sabırsızlıkla bekliyorum. :)

    Bu arada sana ulaşabileceğim bir iletişim adresi (mail olabilir) alabilseydim iyi olurdu. :)

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Gorath,

    Acaba yorum panelinin çalışmaması benden kaynaklı bir problem mi diye düşünüp yorum panelini değiştirdim, bakalım bir şey fark edecek mi?

    Bölümü beğenmene çok sevindim. Yazarken duygusal yoğunluklar yaşadığım bir bölümdü, anlatımım da bundan etkilenmiş olabilir. Anlatımımı bu seviyeye çıkarabilmek için gerçekten çok çalıştım, çünkü hikaye güzel de olsa kötü de olsa okunmasını sağlayan şeyin anlatım olduğunu biliyorum. Emeklerime değdiğini duymak güzel bir motivasyon oluyor teşekkür ederim.

    Evet, yanlış hatırlamıyorsun, bu daha önceden oynattığım bir FRP masa üstü oyununun senaryosu. Bizden kaynaklı olmayan sebepler yüzünde oyunu yarıda bırakmak zorunda kalmıştık. Dünyayı, hikayeyi, bütün kurguyu detaylarıyla hazırlamışken yarıda kalmasına çok üzülüp böyle güzel bir hikaye boşa gitmesin diye yazmaya karar vermiştim. Yalnız hikayenin başarılı olmasında benim daha önceden hiç tahmin etmediğim bir etken oldu, o da oyuncularımın katkılarıydı. Ben karakterleri ilk yarattığımda çok zayıf ve sığdılar, taslak halindelerdi. Masa üstünde rol yaparak arkadaşlarımın bu karakterleri canlandırmaları, kendilerinden bir şeyler katmaları, yorumlamaları onları çok derinleştirdi. Örneğin Vortix'i bir psikoloji öğrencisinin canlandırması, yaşadığı bu travmaların karakterinde bıraktığı izleri mükemmel yorumlamasına olanak sağlamıştır. Hikaye, kurgu ve anlatımı bir kenara ayırırsak, karakter yaratımlarına gelebilecek bütün övgüleri paylaşmak durumundayım :)

    Hikayenin yapı taşları konusunda da çok haklısın. Şu an okuyucu karanlık bir ortamda elinde sadece bir mum ışığıyla Vortix'in yaşadıkları görüyor gibi hissediyordur. Bu bölümlerde odak noktasının Vortix ve yaşadıkları olması gerek, ama ilerledikçe ışık artacak ve dünyayı daha net görebilmeye başlayacaksın, emin olabilirsin.

    Tahminlerin gerçekten çok başarılı :) Sen de kurgu yapmaya alışkın olduğundan mıdır bilmiyorum ama hikayenin dönüm noktaları çok güzel tahmin edebiliyorsun. Fazla ipucu da vermek istemiyorum ama bir sonraki bölümü paylaştım bile zaten :)

    İletişim formu koydum, bana oradan yazabilirsin

    İyi kurgular :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder